Şirketler Dünyasında Oyunun
Değişen Kuralları!
Başarının hazırlop rotaları adamakıllı ortadan kayboluyor.
Başarının Olmayan Rotası kitabının yazarı
ULAŞ BIÇAKCI’dan Üst yönetim brifingi
Business update
Vizyon güncellemesi
Radikal ve interaktif bir Ulaş Bıçakcı Semineri
19 Temmuz 2006 Çarşamba, Centrum Suadiye
10.00 – 16.30
300 YTL + KDV/Kişi
Seminer katılım formu için tıklayın
Bu seminer değişen iş yaşamı koşullarına göre rota ayarları yapmamıza yardımcı olacak. Şirketler dünyasını yeniden konuşmak, işimizi ona göre yeniden tasarlamak gerekiyor. Aşağıdaki kapsamdaki yoğun maratona katlanabilecekseniz, bekliyoruz.
Aklı evvel diye eleştirdiğimiz yönetim guruları zamanında bas bas bağırırken, “Olmaz” dediklerimiz başımıza tek tek geliyor. İşte Yeni Ekonomi’nin bugünkü hali:
Artık sadece TMT (Teknoloji-Medya-Telekominikasyon) şirketleri değil, küçük şirketler hatta tabela şirketleri bile alınıp satılabiliyor. – Hem de bazıları internet ortamında.
Hiç para yatırmadan fikir ve projelerle (venture capital) para kazanılabiliyor. Şirket satma ve satınalmaları, evlilikleri, birleşmeleri, bölünmeleri inanılmaz bir hızla yayılıyor. (Türkiye’den örneklerle.)
Yani yeni iş yapma ve girişimcilik modelleri ve para kazanma yolları çeşitleniyor. Al, değer kat ve sat. İşleterek yıllarca kazanacağın paranın katlarca fazlasını kazanmak mümkün hale geldi artık.
Ürün ve hizmetlerin yaşam döngüsüne artık şirketlerin yaşam döngüsü de katıldı.
Doğal olarak patronaj da değişiyor.
Diş ve tırnaklarımız ile sıfırdan kurduğumuz şirketlerimiz artık bizim “çocuğumuz” değil. Çocuğumuz da olsa onu da evlendirme zamanı/fırsatı gelebilir.
Şirketin, hisse ve pay mülkiyetinin aile içinde kalmasına dayanan temel kurumsallaşma anlayışını neden terk etmek zorundayız?
Sermaya kompozisyonlarının, hisse ve paylarımızın eldeğiştirmesine, hisse dolaşımına neden açık olmalıyız?
Yeni Ekonomi’de anahtar kavramlar; Piyasa Değeri ve İtibar Yönetimi nedir?
Bu arada iş ahlakına neler oluyor?
Beş yaşındaki çocuklar da biliyor ki, değişimler oluyor? Ne kadarı değişim, ne kadarı yozlaşma! (Türkiye’den örneklerle.)
Şirketlerin yönetim ve yapılanmadaki transformasyonlar da antik anlayışların yıkılmasına neden olacak:
Şimdilerde Spagetti türü organizasyonlardan dahi bahsedilirken biz hala hiyerarşik yapılar peşindeyiz.
BT’siz kesin olmaz, bunu bilesiniz.
Herşeyin, yönetimin ve ekonominin en az yarısı psikolojik oldu.
Bilim ve teknoloji alabildiğince gelişirken tam tersine iş yaşamındaki fluluk artıyor, netlik azalıyor, bilimsel kurallar çalışmaz hale geldi. Bilimsel Yönetim Akımı (BYA) çöktü.
Alternatifler nelerdir?
CEO’culuk bir komedi halini aldı.
Bir Amerikan devinin CEO'su niçin, "Kendimi CEO diye tanıtmaya utanıyorum" diyor?
Şirketleri bugünlere kadar sandığımız gibi sadece tepe yöneticiler (executive'ler, CEO'lar, PRO'lar) mı başarıya ulaştırıyor? Ya tabanın rolü! Ama o da acaba müşteriye bir gülümsemeden mi ibaret?
Kurumlaşma konusunda örnek aldığımız FORD'un efsanevi CEO'su meşhur Lee Iacocca taa 20-30 yıl önce genel müdürlerinden birisine niye; "Senin şanssızlığın Harvard’da okumuş olman" demişti?
“Trouble at the top... Back to the floor – Tepede sorun var... Zemin kata dönüş” şeklindeki gelişme nedir?
Son olarak, duvardan duvara ULAŞ BIÇAKCI tavsiyeleri listesi.